Beslenmenin Temel İlkeleri Dersi 4. Ünite Sorularla Öğrenelim
Besin Ögeleri Iı (İnorganik Besin Ögeleri)
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Canlılara ait temel yapı birimi nedir?
Canlılara ait temel yapı birimi hücredir.
Canlıların hücresel yapılarını ne oluşturur?
Canlıların hücresel yapılarını çok atomlu büyük moleküller yani organik moleküller oluşturur.
Canlılarda elementler birleşerek ne oluşturur?
Canlılarda elementler birleşerek kimyasal bileşikler oluştururlar.
Canlılarda elementler birleşerek kimyasal bileşikler oluştururlar. Bu birleşmeyi canlı yapısında denetleyen moleküllere ne ad verilir?
Canlılarda elementler birleşerek kimyasal bileşikler oluştururlar. Bu birleşmeyi canlı yapısında denetleyen moleküller nükleik asitlerdir.
Canlılarda genellikle bileşikler nasıl oluşurlar?
Canlılarda genellikle bileşikler karbon elementine oksijen ve azot gibi elementlerin bağlanmasıyla oluşurlar.
Hücrelerin yapı ve metabolizmalarında kullandıkları birtakım temel bileşenler vardır, bunlar nelerdir ve kaça ayrılır?
Hücrelerin yapı ve metabolizmalarında kullandıkları birtakım temel bileşenler vardır, bunlar inorganik ve organik olmak üzere ikiye ayrılır. Bu ayırım bileşenlerin kimyasal yapısına göre yapılır.
Organik bileşenler nelerdir?
Organik bileşenler karbon, hidrojen ve oksijen atomunu beraber bulunduran bileşiklerdir. En önemli organik bileşikler karbonhidratlar, lipitler, proteinler ve nükleik asittir.
İnorganik bileşenler nelerdir?
İnorganik bileşenlerde bu atomlar birlikte bulunmayabilir. Bunlara örnek olarak da anyonlar veya katyonlar olarak sınıflandırılan çeşitli iyonik bileşikler ile kovalent bileşikleri verebiliriz. Bu bileşikler canlı vücudunda sentezlenmeyip dışarıdan besinlerle alınırlar. İnorganik bileşikler sindirime uğramadan hücre zarından geçebilir. İnorganik maddeler hücrelerde enerji elde etmek amacıyla kullanılmaz, canlıların kendi vücutlarında sentezleyemeyip, dışarıdan hazır aldıkları bileşiklerdir.
Besin olarak kullanılan inorganik maddeler nelerdir?
Besin olarak kullanılan inorganik maddeler “mineraller ve su” sindirilemezler. Enerji vermezler. Bunlar düzenleyici maddelerdir. Karbon elementine sahip olmayan tüm moleküller bu gruba girer.
Su nedir?
Oksijen ve Hidrojenden oluşan, sıvı halde bulunan, kokusuz, renksiz ve tatsız Maddeye su denir.
Tüm yaşayan dokuların yüzde kaçı sudur?
Tüm yaşayan dokuların %70-90’ı sudur. Yaşamı karakterize eden tüm tepkimeler su içeren ortamlarda yer alırlar. Su hayat için gerekli olan en önemli moleküldür. Bir insan, yiyeceksiz haftalarca yaşayabilir. Ancak, susuz sadece birkaç gün yaşayabilir. Vücut için gerekli olan su miktarı günlük çalışma durumumuza göre değişir.
Yaşa göre vücut ağırlığının yüzde kaçı sudur?
Günde ortalama olarak 1.5-2.5 lt su almamız gerekir. Yaşa göre vücut ağırlığının %40-%75’i sudur. Yaşın ilerlemesiyle birlikte vücuttaki su oranı azalır. Bu su dışardan alındığı gibi, vücutta ara ürün olarak oluşur.
Günlük hayatta hem insanların, hem de tüm canlıların hayati fonksiyonlarını sürdürmelerini sağlayan en önemli, hatta tek içecek nedir ve ne işe yarar?
Günlük hayatta hem insanların, hem de tüm canlıların hayati fonksiyonlarını sürdürmelerini sağlayan en önemli, hatta tek içecektir. Su besinlerin sindirimi, emilim ve hücrelere taşınmasında, hücre, organ ve dokuların düzenli çalışmasında, zararlı maddelerin vücuttan atılmasına, vücut ısısının denetiminde ve daha sayılamayacak kadar çok işleve sahiptir.
Canlılarda suyun önemi nedir?
Su pek çok organizmanın vücudunda taşıyıcı ortam olarak görev yapar. Maddelerin vücutta bir bölgeden diğer bölgeye taşınması suyla sağlanır. Ayrıca, su besin maddelerini kan plazması olarak taşır.
• Su, metabolizma olaylarını hızlandırır. Enzimler ancak sulu bir ortamda çalışır.
• İdrardaki su boşaltıma, terleme olayı ile de dolaşıma yardımcıdır. Terleme olayında vücut ısısının fazlası dışarıya suyla atılır. Böylece vücut ısısı dengelenir.
• Su, bitkilerde ‘fotosentez’ ana elemanı olarak bu canlılar için de çok büyük önem taşır.
• Ayrıca su, absorbe ettiği fazla ısı ile Dünya’mızın çevresel ısısını düzenler. Böylece hem çevresel ısı çok yükselmez ve saklandığı için ısı kaybolmaz.
Su, bilinen tüm yaşam biçimleri için gerekli ve vazgeçilmez olan tatsız ve kokusuz bir maddedir. Su, canlıların yaşaması için hayati bir öneme sahiptir. Küçük miktarlarda çıplak gözle bakıldığında renksizdir. Dünya üzerinde farklı şekillerde bol miktarda bulunur.
Suyun formülü nedir?
Suyun kimyasal formülü H2O’dur. Bunun anlamı bir su molekülünün iki hidrojen ve bir oksijen atomundan oluştuğudur. İyonik olarak da, bir hidrojen iyonuna (H+) bağlanmış, (OH-) hidroksil iyonu; yani HOH şeklinde tanımlanabilir.
İnsan ve hayvan organizmasında tespit edilen ve hayat için önemli kaç element vardır?
İnsan ve hayvan organizmasında varlığı tespit edilebilen çok sayıda kimyasal elementten sadece 26’sının hayat için önemli olduğu kabul edilmekte ve her geçen gün bunlara yeni elementler ilave olmaktadır.
Makro elementler nelerdir?
Kalsiyum, sodyum, potasyum, fosfor, klor, magnezyum ve kükürt makroelementler olarak adlandırılır.
Micro elementler nelerdir?
Demir, iyot, bakır, çinko, kobalt, mangan, molibden ve selenyum ise mikroelementlerdir.
Mineraller hücrede nasıl bulunurlar?
Mineraller hücrede protein, karbonhidrat, yağ gibi, organik maddelere bağlı olarak bulundukları gibi hücrede tuz halinde de bulunabilirler.
Potasyum yetersizliğinin belirtileri nelerdir?
Potasyum Yetersizliğinin Belirtileri:
1. Kas tembelliği ve yorgunluk hissi;
2. Böbreklerde fonksiyon bozuklukları,
3. Tedirginlik, gerginlik hissi,
4. Ayak ve ayak bileklerinde şişkinlik,
5. Kemik ve eklemlerde ağrılar,
6. Baş ağrısı,
7. Bazı duyularda bozukluklar, (hissedememek),
8. İştahsızlık, isteksizlik,
9. Kalp ritminde bozukluk,
10. Kalp yetmezliği,
11. Yüksek tansiyon,
12. Glikojen depolanmasında azalma,
13. Solunum yetersizliği, solunum bozukluğudur.
Potasyum yetersizliğinden en çok etkilenenler kimlerdir?
1. Çok tuzlu yemek yiyenler,
2. Kronik ishali olanlar,
3. Kontrolsüz ve bilinçsiz olarak idrar söktürücü ilâçlar kullananlar,
4. Devamlı olarak kabızlık giderici ilâç kullananlar,
5. Devamlı olarak sindirim zorluğu çekenler,
6. Aspirin ve steorid içeren ilâçları devamlı alanlardır.
Potasyum kaybına karşı, daha çok doğal meyve suları içmek, sulu yemekler, çorbalar, sebze yemekleri tüketmek yararlı olur. Potasyumun korunması için sebzeleri kendi sularında ve buharlarında pişirmek, haşlayarak pişirmekten daha uygundur.