Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri Dersi 8. Ünite Sorularla Öğrenelim
Bilimsel Araştırmalarda Etik
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
“Etik” nedir?
Doğru ve yanlış davranışları ayırt etmede temel alınan değerler sistemi bütünüdür.
“Bilim etiği” nedir?
Bilimsel çalışmaların gerçekleştirilmesi sırasında ortaya çıkan değer sorunları ve bunlar için üretilen çözüm önerilerinin incelendiği alan” olarak tanımlanabilir.
Nünberg Kodu olarak bilinen kurallar bütününün çıkış amacı nedir?
Çağdaş anlamda araştırma etiğine ilişkin kuralların şekillenmesi araştırmalara katılan insan denekleri koruma çabasından kaynaklanmaktadır. Bu konudaki ilk ciddi girişim İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1946-1947 yıllarında Nürnberg Yargılamalarının bir parçası olarak gerçekleştirilen Doktorlar Davası olmuştur. Bu davada savaş suçlusu 23 Nazi doktor deneylerde kullanmak üzere toplama kamplarından seçtikleri mahkûmlara eziyet ve işkence etmekle suçlanmaktadır. Bu deneylerin bazıları insan bedeninin aşırı sıcak ve irtifaya dayanma konusundaki sınırlarını saptamak amacıyla yapılmıştır. Bazı deneyler daha da ileri gitmiş ve Nazilerin ırksal saflaştırma politikalarının verimliliğini ölçmek için insan bedenini kullanmıştır. Bu doktorları yargılayabilmek için otoriteler, araştırma yaparken uyulması gereken etik kuralları belirlemişlerdir ve bunun sonucunda Nünberg Kodu ortaya çıkmıştır.
Nünberg Kodu’nu oluşturan on maddeyi sıralayınız?
• Katılımcılar araştırmaya gönüllü olarak katılmalıdır. • Araştırma amaçları toplumun yararına olmalıdır. • Araştırma mantıklı kuramlar ve hayvanlar üzerindeki ön testlere dayanmalıdır. • Araştırmada gereksiz fiziksel ve zihinsel acı olmamalıdır. • Potansiyel sonucu ciddi yaralanma ve ölüm olan araştırmalar yapılmamalıdır. • Risk derecesi beklenen yarardan yüksek olmamalıdır. • Katılımcılar için uygun çevre ve koruma sağlanmalıdır. • Araştırmalar yalnızca bilimsel açıdan nitelikli insanlar tarafından yapılmalıdır. • Deneklere istedikleri zaman araştırmadan çekilme hakkı verilmelidir. • Sonuçlar zararlı olacaksa araştırmacılar çalışmayı sonlandırmalıdır.
Helsinki Bildirgesi nedir?
Helsinki Bildirgesi, Nürnberg kurallarının tümünü benimsemenin yanı sıra bunlara eklemeler de yapmaktadır. Daha çok tıp araştırmaları için eklenen yeni ilkeler arasında potansiyel araştırma projelerini bağımsız uzmanların gözden geçirmesi, araştırma sürecinde danışman gözetiminin olması, doğru sonuçlara ulaşma yollarının güvence altına alınması, denekler için güvenli koşulların yaratılması, katılımcılardan imzalı bir rıza formunun alınması, çocuklar ve zekâ engelli kişilere farklı davranılması ve katılımcılar için hangi deneysel işlemlerin uygun olacağının belirlenmesi yer almaktadır.
Belmont Raporu hangi konuları içermektedir?
Bu raporda araştırmalara katılan insan denekler için etik ilkeler, araştırma ve tıbbi uygulama arasındaki sınırlar, kişilerin araştırmaya katılma ve çekilme haklarına saygı, denek seçiminde adalet, yararlanıcılar için riskler ve yararlar gibi konulara ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.
Katılımcı nedir?
Araştırmada kendisinden bilgi toplanan bireydir.
Denek nedir?
Araştırma amaçlarına dönük olarak üzerinde bir uygulama yapılan ve tepkileri ölçülen varlıktır.
Araştırmalarda insan deneklerle/katılımcılarla ilgili etik kurallar hangi konuları kapsamaktadır?
Araştırmalarda insan deneklerle/katılımcılarla ilgili etik kurallar genel olarak gönüllü katılım, bilgilendirme, adil seçim, özel yaşamın korunması, gizlilik, tehlikelere karşı koruma, yarar sunma ve sonuçları açıklama gibi konuları kapsamaktadır.
Bilimsel yanıltma nedir?
Bir araştırmanın saydamlığını, güvenirliğini, geçerliğini ve değerini olumsuz yönde etkileyen hatalı, disiplinsiz, kasıtlı ya da özensiz tüm girişimler bilimsel yanıltma olarak anılmaktadır.
Bilimsel ihmal ya da disiplinsiz araştırma neden kaynaklanmaktadır?
Bilimsel ihmal ya da disiplinsiz araştırma, genellikle bilimsel çalışmanın ilke ve kurallarına uymamaktan kaynaklanır. Bu uymama durumu, kasıtlı davranışlardan değil çoğunlukla bilimsel araştırmaya ilişkin bilgi ve beceri eksikliğinden ya da deneyim ve birikim yetersizliğinden kaynaklanır.
Bilimsel saptırma ya da kasıtlı sahtekarlık nedir?
Bilimsel saptırma ya da kasıtlı sahtekârlık sorunu, araştırmacının kendi yaptığı çalışmada bilimsel süreçleri ya da araştırma sonuçlarını bilinçli olarak saptırmasına denir.
Bilimsel saptırmada çarpıtma nedir?
Araştırmacı isteği sonuçları elde edebilmek için verileri değiştirir.
Bilimsel saptırmada gizleme nedir?
Araştırmacı önceden belirlediği doğrultusunda elde ettiği bulguların bir bölümünü gizler ve rapor etmez.
Bilimsel saptırmada uydurma nedir?
Araştırmacı toplamadığı verileri ya da elde etmediği bulguları gerçekmiş gibi düzenler ve rapor eder.
Bir araştırmada kimlerin yazar olacağı, kimlere ise teşekkür edileceği konusunda hangi üç ölçüt dikkate alınmalıdır?
(a) Araştırmaya ciddi anlamda katkıda bulundu mu? (b) Raporun tamamını ya da belirli kısımlarını yazdı mı? (c) Tüm raporu okuyup onayladı mı? Eğer bu üç soruya da olumlu yanıt veriliyorsa, araştırmacı ortak yazarlığı hak ediyor demektir.
Araştırma raporlarında yazar isimlerinin sıralanmasındaki ölçüt nedir?
Araştırma raporlarında yazar adlarının sıralaması her yazarın katkı düzeyine göre olmalıdır. Eğer yazarların katkısı eşitse mutlaka bir açıklama yapılmalı ve yazar sırasının nasıl belirlendiği belirtilmelidir.
Bilimsel ikram nedir?
Araştırma ya da yayın sürecinde hiçbir katkı sağlamayan kişiyi yazar olarak göstermek etik dışı bir davranıştır ve bilimsel ikram sayılır.
Bilimsel aşırma nedir?
Başkalarının çalışmalarını isim değiştirerek ya da hak ettiği şekilde tam kaynak belirtmeden kendi adına yayınlamaya bilimsel aşırma denir.
Bilimsel aşırmayı engellemek için nelere dikkat edilmelidir?
1. Başkalarının sözlü ya da yazılı ifadelerini olduğu gibi almamak 2. Başka bir kişinin ifadelerini kendi sözcüklerimizle referans göstermeksizin kullanmamak 3. Genel geçer olmamak koşuluyla olguları, istatistikleri, görsel materyalleri referans göstermeden kullanmamak.
Bilimsel aşırmanın çeşitleri nelerdir?
Bilimsel aşırmanın çeşitleri tam aşırma, bilimsel korsanlık, kendinden aşırma şeklinde sıralanabilir.
Tam aşırma nedir?
Başka birisinin yaptığı bir çalışmayı hiç değiştirmeden alıp kendi adını koyarak olduğu gibi yayınlama söz konusudur. Başkasının çalışmasının bazı bölümlerini değiştirerek yayınlamaya ise “ince aşırma” denir.
Bilimsel korsanlık nedir?
Başka araştırmacıların verilerini kaynak göstermeden ya da gerekli izinleri almadan kendi çalışmasının bir parçası olarak kullanma davranışıdır.
Kendinden aşırmada yineleme nedir?
Yineleme, daha önce yayınlanmış bir çalışmayı başka bir yerde olduğu gibi yeniden yayınlamadır.
Kendinden aşırmada dilimleme nedir?
Dilimleme, önceden yayınlanmış bir çalışmayı birden çok yayına bölerek birden çok yayın üretmedir.
Kardeş yayın çıkarma nedir?
Kardeş yayın çıkarma; daha önce yayınlanmış bazı çalışmaların küçük değişikliklerle yeni bir çalışmaymış gibi yeniden yayınlanmasıdır.
Mali desteğin kaynağıyla ilgili etik kural nedir?
Bir araştırma belirli bir kurum ya da kişi tarafından mali olarak desteklenmişse, araştırma raporunda mali desteğin kaynağı mutlaka belirtilmelidir.
Bilim dünyasındaki anlamıyla editör nedir?
Bilim dünyasındaki anlamıyla editör; akademik bir derginin (journal) bilimsel anlamdaki yöneticisidir.
Bir makale yanın aşamasında hangi süreçlerden geçer?
Editör, yayınlanmak amacıyla kendisine gönderilen bir yazının ön incelemesini yapar. Yazı dergi için uygunsa ilgili alanda uzmanlaşmış ve dergide hakem olarak görev yapan kişilere değerlendirilmek üzere gönderir. Hakemler değerlendirmelerini yapar ve yorumlarını editöre ulaştırırlar. Editör, hakem görüşlerini dikkatle inceler ve kendi değerlendirmesiyle birlikte tüm yorumları yazar(lar)a iletir. Editörün kararı ‘kesin ret’ şeklindeyse süreç biter, karar ‘doğrudan kabul’ şeklindeyse yazının hangi sayıda yayınlanacağı yazar(lar)a bildirilir. Eğer yazıda bazı düzeltmeler istenmişse, gerekli iyileştirmeler yapıldıktan sonra yazının yayınlanmasına karar verilir.
Bir dergi editörünün uygulaması gereken etik kurallar nelerdir?
• Din, millet, ırk cinsiyet ya da ideoloji gibi her türlü önyargıdan bağımsız değerlendirme yapmalıdır. • Değerlendirme sürecini kasıtlı olarak uzatmamalıdır. • Etik dışı yönlerin olduğu bir çalışmayı yayınlamamalıdır. • Çalışma hakkında hakem ve yayın kurulu üyeleri dışında kimseye bilgi vermemelidir. • Hakem raporları üzerinde değişiklik yapmamalıdır. • Hakem seçimi sırasında yanlı davranmamalıdır.
Araştırma ve yayın sürecinde hakemlerin uyması gereken etik kurallar nelerdir?
• Çalışmayı yansız ve bilimsel kurallara uygun değerlendirmelidir. • Çalışmayı herhangi bir nedenden ötürü değerlendiremeyecekse editöre gerekçesiyle birlikte bildirmelidir. • Saptadığı etik bir sorunu editörle paylaşmalıdır. • Gizlilik kuralına özen göstermelidir. • Yorum ve önerilerini açıkça belirtmelidir. • Çalışmayı gerekli izinleri almadan kesinlikle kullanmamalıdır.
Jüri üyeliğinin bilimsel araştırmalardaki önemi nedir?
Özellikle lisansüstü tezlere dayalı bilimsel araştırmalar çoğu zaman ilgili alandaki akademisyenlerin denetiminden geçmektedir. Bazen lisans bitirme tezleri ya da çeşitli araştırma kuruluşlarında hazırlanan teknik raporlar da resmi jüri onayını gerektirmektedir. Bu süreçlerde araştırmayı yapan kişiler genellikle bir danışmanın gözetiminde çalışmakta, biten bir çalışmanın bilimsel uygunluğuna ve değerine karar vermek için de jüriler önünde savunma yapılmaktadır. Bu büyük bir sorumluluktur ve özenli bir şekilde yerine getirilmelidir.
Jüri üyelerinin uyması gereken etik kurallar nelerdir?
• Çalışmayı yansız ve nesnel biçimde değerlendirmelidir • Çalışmayı evrensel bilim ölçütleri ve araştırma etiği kurallarına uygunluk açısından incelemelidir • Adayı ya da öteki jüri üyelerini baskı altına almaya çalışmamalıdır. • Kasıtlı olarak değerlendirmeyi geciktirmemelidir • Adayı aşağılayıcı, küçümseyici ve onurunu kırıcı bir tavır sergilememelidir. • Adayın geliştirdiği materyalleri kendi çalışmalarında kullanmamalıdır. • Değerlendirme sonunda kararında açık olmalı, olumsuz karar verdiyse kararın gerekçesini yazmalıdır.
Bilim etiği kavramı neyi ifade etmektedir?
Bilim etiği, “bilimsel çalışmaların gerçekleştirilmesi sırasında ortaya çıkan değer sorunları ve bunlar için üretilen çözüm önerilerinin incelendiği alan” olarak tanımlanabilir. Başka bir deyişle, bilim etiği, bilimsel çalışma yapan kişilerin bu çalışmalar sırasında uymaları gereken temel değerleriSvOeRilkUeleri gösterir. Bilimin evrenselliği bunu kolaylaştırmakla birlikte tüm araştırmacıların etik kurallara hatasız uyduğunu ya da herkesin tam özen gösterdiğini söylemek zordur.
Nürnberg Kodu hangi maddeleri kapsamaktadır?
Nürnberg Kodu olarak bilinen kurallar bütünü toplam on maddeyi kapsamaktadır:
- Katılımcılar araştırmaya gönüllü olarak katılmalıdır
- Araştırma amaçları toplumun yararına olmalıdır
- Araştırma mantıklı kuramlar ve hayvanlar üzerindeki ön testlere dayanmalıdır
- Araştırmada gereksiz fiziksel ve zihinsel acı olmamalıdır
- Potansiyel sonucu ciddi yaralanma ve ölüm olan araştırmalar yapılmamalıdır
- Risk derecesi beklenen yarardan yüksek olmamalıdır
- Katılımcılar için uygun çevre ve koruma sağlanmalıdır
- Araştırmalar yalnızca bilimsel açıdan nitelikli insanlar tarafından yapılmalıdır
- Deneklere istedikleri zaman araştırmadan çekilme hakkı verilmelidir
- Sonuçlar zararlı olacaksa araştırmacılar çalışmayı sonlandırmalıdır
Belmont Raporu neler içermektedir?
Helsinki Bildirgesi ile benzer bir çalışma Biyomedikal ve Davranışsal Araştırmalarda ‹nsan Deneklerin Korunması Ulusal Komisyonu tarafından 1979 yılında yayınlanan Belmont Raporu olmuştur. Bu raporda araştırmalara katılan insan denekler için etik ilkeler, araştırma ve tıbbi uygulama arasındaki sınırlar, kişilerin araştırmaya katılma ve çekilme haklarına saygı, denek seçiminde adalet, yararlanıcılar için riskler ve yararlar gibi konulara ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.
Helsinki Bildirgesi’nin bilim etiğine katkısı ne olmuştur?
Dünya Tıp Derneği tarafından hazırlanan Helsinki Bildirgesi’nin en temel katkısı, sorumlu araştırma geleneğini başlatması olmuştur. Nitekim bu bildirge aynı örgüt tarafından belirli aralıklarla güncellenmektedir, günümüzde de güncelleme çalışmaları sürmektedir. Helsinki Bildirgesi, Nürnberg kurallarının tümünü benimsemenin yanı sıra bunlara eklemeler de yapmaktadır. Daha çok tıp araştırmaları için eklenen yeni ilkeler arasında potansiyel araştırma projelerini bağımsız uzmanların gözden geçirmesi, araştırma sürecinde danışman gözetiminin olması, doğru sonuçlara ulaşma yollarının güvence altına alınması, denekler için güvenli koşulların yaratılması, katılımcılardan imzalı bir rıza formunun alınması, çocuklar ve zekâ engelli kişilere farklı davranılması ve katılımcılar için hangi deneysel işlemlerin uygun olacağının belirlenmesi yer almaktadır.
Denek ve katılımcı kavramları ne ifade etmektedir?
Denek kavramı daha çok tam deneysel ya da yarı-deneysel araştırmalarda kullanılmaktadır.Denek, üzerinde bazı uygulamalar yapılan ve bu uygulamaların etkileri ya da sonuçları ölçülen varlıktır. Bu insan olabileceği gibi hayvan da olabilir. Katılımcı klavramı ise genellikle nitel araştırmalarda ya da tarama modelindeki araştırmalarda kullanılmaktadır. Katılımcı, doğrudan ya da dolaylı yollarla kendisinden veri toplanan bireydir. Denek ile katılımcı arasındaki fark şudur: Denek bir uygulamaya katılır ve bir etkiye maruz bırakılır; katılımcı ise yalnızca kendisi ya da bilgi sahibi olduğu konularda bilgi verir.
Araştırmalarda insan deneklerle/katılımcılarla ilgili etik kurallar nelerdir?
Araştırmalarda insan deneklerle/katılımcılarla ilgili etik kurallar genel olarak gönüllü katılım, bilgilendirme, adil seçim, özel yaşamın korunması, gizlilik, tehlikelere karşı koruma, yarar sunma ve sonuçları açıklama gibi konuları kapsamaktadır. Bunlara ilişkin etik ilke ve kurallar aşağıda ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
- Araştırmalar desenlenirken ya da tasarımlanırken denekleri/katılımcıları riske atmayacak şekilde planlanmalıdır.
- Araştırma ilgili alanda sorumlu ve yetkin olan kişiler tarafından yürütülmeli, araştırılan konu ve koşullar hakkında uzman olmayan kişilerin denekler/katılımcılar üzerinde uygulama ya da deneme yapmasına izin verilmemelidir.
- Deneklere/katılımcılara araştırmanın amacı, uygulama süreci, varsa olası riskler ve yararlar açıklanmalıdır.
- Deneklerin/katılımcıların araştırmaya katılıp katılmama ya da katılmaları durumunda istedikleri zaman çekilme hakkına saygı gösterilmelidir.
- Rıza (consent) formları denekler/katılımcılar 18 yaşından büyükse kendileri, 18 yaşından küçükse yasal velileri ya da vasileri tarafından imzalanmalıdır. Bu formdaki bilgilerin açık ve anlaşılır olmasına dikkat edilmelidir, eğer anlaşılmayan noktalar varsa denekler/katılımcılar soru sorabilmelidir.
- Haklı ve kabul edilebilir bir neden bulunmadıkça hiç kimse adil olmayan bir şekilde araştırmaya katılma hakkından yoksun bırakılmamalıdır.
- Denekler/katılımcılar hakkında tarihsel veri niteliği taşıyabilecek ya da kimliklerinin anlaşılmasına neden olabilecek bilgiler ya toplanmamalı ya da gizli tutulmalıdır.
- Denekler/katılımcılar hakkında toplanan bilgiler araştırma tamamlandıktan sonra yok edilmeli ve kimlikleri saptamaya dönük herhangi bir ipucu ya da kanıt bırakılmamalıdır.
- Araştırmaya katılmamaktan dolayı hiçbir denek/katılımcı zarar görmemeli, araştırmacının ya da bağlı olduğu kurumun sağladığı normal olanaklardan yoksun bırakılmamalıdır.
- Araştırma sürecinde başlangıçtaki açıklamalardan farklı uygulamalar söz konusu olursa denekler/katılımcılar yeni durumlar hakkında bilgilendirilmelidir.
- Özellikle deneysel araştırmalarda bir gruptaki uygulama o gruba katılanları avantajlı kılarsa araştırma bittikten sonra tüm gruplardaki deneklerin/katılımcıların bu avantajdan yararlanmaları sağlanmalıdır.
- Bir zorunluluk ya da kendileri için bir yarar söz konusu olmadıkça çocuklar, engelliler ve düşkünler araştırmalara denek olarak alınmamalıdır, eğer alınıyorlarsa kendi durumlarının gerektirdiği anlayış ve özen gösterilmelidir.
Bilimsel yanıltma ne demektir?
Bir araştırmanın saydamlığını, güvenirliğini, geçerliğini ve değerini olumsuz yönde etkileyen hatalı, disiplinsiz, kasıtlı ya da özensiz tüm girişimler bilimsel yanıltma olarak anılmaktadır. Sanıldığı gibi, bu sorun yalnızca kasıtlı ya da kural ihlaline dayalı davranışlar sonucu ortaya çıkmaz; özensizlik ya da ihmal içeren davranış ve uygulamalar da yanıltmaya neden olabilir. Dahası, söz konusu davranışların her ikisi de etik açıdan kabul edilemez niteliktedir, hatta bazıları ceza yasalarına göre suçtur ve ciddi yaptırımlar gerektirir. Dürüstlük içeren hatalar ve araştırmacılar arasındaki görüş farklılıkları genellikle bilimsel yanıltma kapsamında değerlendirilmez. Yerleşik paradigmanın dışına çıkmayı her zaman etik dışı bir davranış olarak görmek doğru değildir. Ancak bunu bilimsel araştırmanın temel ilkelerini çiğnenmeden yapmak gerekir. Böyle bir vurgulama yapmamızın nedeni, bazen bir bilim alanında normal olarak kabul edilmiş uygulamaların dışına çıkılması durumunda bilimsel yanıltma suçunun işlendiğine ilişkin yanlış değerlendirmelerin yapılmasıdır.
Bilimsel ihmal ya da disiplinsiz araştırma ne anlama gelmektedir?
Bilimsel ihmal ya da disiplinsiz araştırma, genellikle bilimsel çalışmanın ilke ve kurallarına uymamaktan kaynaklanır. Bu uymama durumu, kasıtlı davranışlardan değil çoğunlukla bilimsel araştırmaya ilişkin bilgi ve beceri eksikliğinden ya da deneyim ve birikim yetersizliğinden kaynaklanır. Aslında bu sorunun ortaya çıktığı durumlarda araştırmacı yeterli uzmanlığa sahip olmadığı için kendisini de yanıltmış olmaktadır. Örneğin, araştırmalarda anlamlılık düzeyi olarak alınan p değerini yanlış yorumlayan bir araştırmacı, Tip I ya da Tip II hatası yaparak hem kendini hem de öteki bilim insanlarını yanıltabilir.
Bilimsel çalışmalardaki ihmal davranışının karşılığı özellikle sanat ve tasarım alanlarında genellikle disiplinsiz araştırma olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak sorunun sanat ya da bilim alanındaki araştırmalarda yaşanması bir şey değiştirmez. Burada özen gösterilmesi gereken konularda yeterince titiz davranmamaktan ileri gelen sorunlar yanıltmaya neden olmaktadır. Örneğin, deneysel bir araştırmada üniversitenin etik kurulunun onayını almadan ya da deneklerin rızası olmadan veri toplanması disiplinsiz araştırma sayılabilir.
Bilimsel saptırma ya da kasıtlı sahtekârlık nedir?
Bilimsel saptırma ya da kasıtlı sahtekârlık sorunu, araştırmacının kendi yaptığı çalışmada bilimsel süreçleri ya da araştırma sonuçlarını bilinçli olarak saptırması durumunda ortaya çıkar. Bu da araştırma bulgularının güvenilirliğini tehlikeye sokar ya da benzer koşullarda yapılan araştırmalarda yinelenebilirliği ortadan kaldırır. Örneğin, araştırmacı yansız örneklem almadığı halde bunu gizlemek amacıyla yansız örnekleme yaptığını belirtiyorsa bu saptırmadır. Benzer şekilde, veri toplama aracının güvenirlik katsayısını yüksek göstermek amacıyla masa başında veri üretilmişse bu da sahtekârlık olarak değerlendirilir.
Bilimsel saptırma hangi şekillerde ortaya çıkmaktadır?
Bilimsel saptırma birkaç şekilde ortaya çıkmaktadır. Bunların birincisi çarpıtma olarak bilinen durumdur. Burada araştırmacı istediği sonuçları elde edebilmek için verileri değiştirir. Örneğin, birçok deneyimsiz araştırmacı istatistiksel açıdan anlamlı fark bulmak ister, bu nedenle verilerle oynayabilir. Bu eğilim, genellikle elde edilen p değerinin kritik p değeri olan .05 düzeyine çok yakın olması durumunda çekici görünebilir. Durum ne olursa olsun, araştırmacının hiçbir veriyi değiştirme hakkı yoktur ve bundan kesinlikle kaçınmalıdır. ‹kincisi gizleme olarak adlandırılan durumdur. Burada araştırmacı önceden belirlediği amaçlar doğrultusunda elde ettiği bulguların bir bölümünü gizler ve rapor etmez. Buna neden olan etken çoğu zaman araştırmacının beklentileridir çünkü saklanan verilerin çoğu beklentilere ters düşen verilir ya da bulgulardır. Böyle bir eğilim, bilimsel araştırmaların nesnelliği ve saydamlığı ilkelerine aykırı olduğu için kesinlikle kabul edilemez. Üçüncüsü uydurma olarak tanımlanan davranıştır. Bu davranışın ortaya çıktığı durumlarda araştırmacı toplamadığı verileri ya da elde etmediği bulguları gerçekmiş gibi düzenler ve rapor eder. Ortada olmayan veriler/bulgular sanki varmış gibi sunulduğu için ciddi bir sahtekârlık söz konusudur.
Etik sorunla karşılaşıldığında nasıl bir yaklaşım sergilenmelidir?
Etikle ilgili ciddi sorunlar saptadığında gerekli girişimlerde bulunmalı ve inceleme yapan otoritelere yardımcı olmalıdır. Bu noktada önerilen uygun yaklaşım biçimi şudur:
- Bir araştırmada ciddi anlamda etik sorun belirleyen bir kişi ilgili kurumun araştırmalarda etik denetimlerden sorumlu birimine başvurmalıdır.
- Başvuran kişiyle bir görüşme yapılmalı ve ayrıntılar öğrenilmelidir. Suç bildiriminde bulunan kişiye adil ve saygılı davranılmalıdır.
- Suçu işlediği ihbar edilen kişi hakkında adil soruşturma yapılmalı, süreç içinde bireye haksızlık ya da saygısızlık yapılmamalıdır
- Soruşturmayı yapan kişi hem birimde bulunan hem de ihbar edilen kişi hakkındaki gizliliğe özen göstermelidir.
- Eğer belirlenen suç araştırma kurumunun yetkilerini aşıyorsa ya da cezai işlem gerektiriyorsa yasal yaptırımlar için uygun makamlara başvurulmalıdır.
Bir araştırmada kimlerin yazar olacağı, kimlere ise teşekkür edileceği konusunda hangi ölçütler dikkate alınmalıdır?
Bir araştırmada kimlerin yazar olacağı, kimlere ise teşekkür edileceği konusunda şu üç ölçüt dikkate alınmalıdır: (a) Araştırmaya ciddi anlamda katkıda bulundu mu? (b) Raporun tamamını ya da belirli kısımlarını yazdı mı? (c) Tüm raporu okuyup onayladı mı? Bu soruların tümüne olumlu yanıt verilmesi durumunda kişi ortak yazarlığı hak ediyor demektir. Belirli bir katkıda bulunmuşsa ama bu katkı yukarıdaki ölçütleri karşılamıyorsa kişiye araştırma raporunda açıkça teşekkür etmek daha uygun olabilir.
Bilimsel ikram ne demektir?
Ortak yazarlı araştırmalarda ya da projelerde yazar sırası çoğu zaman ekip lideri ya da proje yürütücüsü tarafından belirlenmektedir. Yapılan iş tam bir takım çalışması olduğu için araştırma ya da proje ekibine gereksiz ve katkı vermeyen hiçbir üye alınmaz çünkü çalışmaya katkısı olmayan kişilerin isimlerinin yazar olarak eklenmesi bilimsel ikram sayılır ve bu etik dışı bir davranıştır.
Bilimsel aşırma nedir?
Başkalarının çalışmalarını isim değiştirerek ya da hak ettiği şekilde tam kaynak belirtmeden kendi adına yayınlamak bilimsel aşırma olarak tanımlanmaktadır. Başka bir deyişle, bir kişinin değişik yollarla belirttiği görüşleri alıp bunları bir yayına dönüştürmek ve yazar olarak kendi adını koymak bilimsel açıdan kabul edilebilir bir davranış değildir. Görüş, fikir ya da düşüncenin asıl sahibi her kim ise o görüş, düşünce ya da fikrin getireceği kredi bilim dünyasında o kişiye gitmelidir.
Tam aşırma ne anlama gelmektedir?
Tam aşırma olarak nitelendirilen davranışta başka birisinin yaptığı bir çalışmayı hiç değiştirmeden alıp kendi adını koyarak olduğu gibi yayınlama söz konusudur. Bunun biraz hafif hali başkasının çalışmasının bazı bölümlerini değiştirerek kendi adıyla yayınlama olarak bilinen “ince aşırma” davranışıdır. Her iki durumda da araştırmacı kendisinin olmayan verileri kendisine aitmiş gibi kullanmakta ama asıl yazara atıfta bulunmamaktadır.
Bilimsel korsanlık ne demektir?
Bilimsel korsanlık; başka araştırmacıların verilerini kaynak göstermeden ya da gerekli izinleri almadan kendi çalışmasının bir parçası olarak kullanma davranışıdır. Burada aşırma yapılan verilerin başkasına ait olması yeterlidir, söz konusu verilerin daha önceden yayınlanmış olması ile yayınlanmamış olması arasındaki fark çok önemli değildir. Araştırmacının başkasına ait verileri kullanması durumunda o kişiye kredi vermesi gerekmektedir.
Kendinden aşırma ne demektir?
Kendinden aşırma durumunda ise kasıt içeren etik dışı davranışlar ya da hatalar araştırmacının kendi yapıtlarından gerçekleşmektedir. Bu davranışın da kendi içinde türleri bulunmaktadır. Yineleme, daha önce yayınlanmış bir çalışmayı başka bir yerde olduğu gibi yeniden yayınlamadır. Ancak bunun bir istisnası vardır, o da henüz yayınlanmamış olan lisansüstü tezlerdir çünkü tezler yayınlanmış yapıt sayılmadığı için tezden yayın üretilebilir.Dilimleme,önceden yayınlanmış bir çalışmayı birden çok yayına bölerek birden çok yayın üretmedir. Burada deyim yerindeyse aynı çalışma kendi içinde parçalanarak birçok yayına dönüşmektedir. Kardeş yayın çıkarma ise daha önce yayınlanmış bazı çalışmaların küçük değişikliklerle yeni bir çalışmaymış gibi yeniden yayınlanmasıdır.
Bilimsel aşırma kategorisindeki davranışların ortadan kaldırılması ya da azaltılması için uyulması gereken bazı ilke ve kurallar nelerdir?
Bilimsel aşırma kategorisindeki davranışların ortadan kaldırılması ya da azaltılması için uyulması gereken bazı ilke ve kurallar aşağıda açıklanmıştır. Bunlara uyma konusunda gösterilecek özen söz konusu davranışların yaratacağı olumsuzlukları ortadan kaldırabilir.
- Başkalarının söylem, görüş, veri, yorum, değerlendirme, öneri, yayın, çizim ve uygulamalarından yararlanırken kaynaklar açıkça belirtilmelidir. Eğer gerekliyse izin alınarak yararlanma yoluna gidilmelidir.
- Yararlanmalarda yazar gerekli gördüğü bilgileri kendi ifadeleriyle belirtmeli, basitçe birkaç sözcüğü değiştirerek başkalarının fikirlerini kendisine aitmiş gibi göstermekten kaçınmalı, her türlü yararlanma durumunda ilgili kaynağı belirtmelidir.
- Başkalarından yararlanırken olduğu gibi alıntı yapılıyorsa mutlaka kaynak bilgilerinin yanı sıra sayfa numarası da verilmelidir. Üç satırı ya da 40 sözcüğü geçmeyen alıntılar paragrafta tırnak işaretleri içinde verilebilir. Ancak bundan uzun alıntılarda ayrı ve farklı yazılmış bir alıntı paragrafı kullanılmalıdır.
- Yapılan alıntı doğrudan ya da olduğu gibi bir alıntı değilse ilgili fikirden söz ettikten sonra kaynak bilgilerini verirken sayfa numarasını göstermek zorunlu değildir. Ancak dolaylı alıntılarda sayfa numarası verilmesinde bir sakınca yoktur.
- Bir kaynaktaki çizelge ya da şekli olduğu gibi kullanan bir araştırmacı ilgili çizelge ya da şeklin altında özgün kaynağı açıkça belirtmelidir. Uyarlama yapılması durumunda özgün kaynak yine verilmeli ama uyarlama yapıldığı belirtilmelidir. Ancak “yazılı izin alınmaksızın kullanılamaz” kaydı bulunan çizelge ve şekiller için kaynağı belirtmek yeterli olmayıp, telif haklarını elinde tutan kişi ya da kuruluştan yazılı izin alınmalıdır.
- Genel geçer fikirler, yaygın olarak dile getirilen görüşler ya da anonimleşmiş söylemler için kaynak göstermeye gerek yoktur. Ancak özgün ve sahibi belli görüşleri anonim olarak göstermekten de kaçınılmalıdır. Araştırmacının bu konuda bir kuşkusu varsa, alanyazında kapsamlı bir arama yaparak özgün fikirlerin sahiplerini bulmalı ve bildirmelidir
- Yanlış ya da ilgisiz kaynak göstermekten kaçınılmalıdır. Bunun için araştırmacı kaynak göstereceği yapıtı mutlaka bulup okumalıdır. Yalnızca özetlerle yetinmek ya da başkalarının kaynak göstermesine güvenmek hem yeterli değildir hem de tehlikeli olabilir.
Genel olarak bir dergi editörünün uyması gereken etik kurallar nelerdir?
Genel olarak bir dergi editörünün uyması gereken etik kurallar şunları kapsamaktadır:
- Kendisine sunulan çalışmayı ırk, milliyet, din, dil, cinsiyet, ideoloji, kuramsal yönelim, kişisel tanışıklık vb. konulardaki her türlü önyargıdan bağımsız olarak değerlendirmelidir. Bu konuda kendi yanlılıklarını işin içine katmamalıdır.
- Değerlendirme sürecini kasıtlı olarak uzatmamalıdır. Bir dergiye yazı gönderen yazar bir an önce sonucunu almak ister. Süre uzadıkça hem tedirginlik artar, hem yazı güncelliğini yitirebilir, hem de başka dergilerde yayınlanma olasılığı azalır. Editör bu konuda duyarlı davranmalı ve yazarla empati kurmalıdır.
- Sunulan çalışmanın etik kurallara uygunluğunu değerlendirmeli, etik dışı yönler saptadığı bir çalışmayı yayınlamaktan kaçınmalıdır.
- Çalışma hakkında yayın kurulu üyeleri ve hakemler dışında hiç kimseye bilgi vermemelidir. Kaldı ki, bu kişilere vereceği bilgiler de sınırlıdır. Ayrıca, yayın kurulu üyeleri ve hakemler üzerinde bir yazının yayınlanması ya da yayınlanmaması konusunda etki kullanmaya kalkışmamalıdır.
- Değerlendirme ve yayın sürecinin hiçbir aşamasında yazar(lar)a olumlu ya da olumsuz anlam taşıyabilecek yanlış bilgi vermemelidir.
- Hakem raporları üzerinde hiçbir değişiklik yapmamalı, düzmece rapor hazırlamamalı, hakem görüşlerinin yazarlara doğru ulaşmasını sağlamalıdır.
- Yazar(lar)ın izni olmadan çalışmanın verilerini kısmen ya da tamamen hiçbir yerde kullanmamalı ve başkalarının kullanmasına izin vermemelidir.
- Çalışmayı değerlendirecek hakemleri seçerken yanlı davranmamalı, uzmanlık ve yetkinlik alanlarına göre hakem ataması yapmamalıdır. Başka bir deyişle, kabul edilmesini istemediği yazılara zor, yayınlanmasını istediği yazılara ise kolay hakem atamaktan kaçınmalıdır.
Araştırma ve yayın sürecinde hakemlerin uyması gereken etik kurallar nelerdir?
Araştırma ve yayın sürecinde hakemlerin uyması gereken etik kurallar aşağıdaki gibi özetlenebilir:
- Çalışmayı olabildiğince yansız biçimde ve hem bilimsel yönden hem de etik ölçütlere göre değerlendirmelidir.
- Çalışmayı herhangi bir nedenle değerlendiremeyeceği ya da değerlendirmek istemediği durumlarda zaman geçirmeden editöre geri göndermeli ve mümkünse gerekçesini belirtmelidir. Gerekçeler çok çeşitli olabilir. Bunlar arasında ilgi alanı uyuşmazlığı, zaman darlığı, çıkar çatışması, yazarı tanıması vb. bulunabilir.
- Etik bir sorun gördüğü çalışmayı editöre iade etmek yerine saptadığı etik dışı davranışı editörle paylaşmalıdır. Ancak bunu yaparken yazara karşı dikkatli, adil ve saygılı olmakta yarar vardır.
- Çalışmanın gizliliğine özen göstermeli ve değerlendirdiği bir çalışmaya ilişkin bilgileri başkalarıyla paylaşmamalıdır.
- Çift yönlü körleştirilmiş (double blinded) süreç gereği yazar(lar)ın kim olduğunu bilmemesi gerektiğinden kişisel yollarla çalışmanın kime ait olduğunu öğrenmeye çalışmamalıdır. Dahası, yanlışlıkla yazar(lar)ı öğrendiğinde hakemlikten çekilmeli ve yazıyı editöre geri göndermelidir.
- Yorum ve önerilerini açıkça belirtmeli, genel ifadelerle geçiştirmemeli, özellikle olumsuz puan verdiği noktalara açıklık getirmelidir. Hakem yorumları yazarlar açısından geribildirim özelliği taşıdığı için anlaşılır olmalıdır.
- Değerlendirdiği çalışmayı yazar(lar)ından izin almadan hiçbir şekilde kendi yayınlarında kullanmamalı ya da başkalarının kullanmasına fırsat vermemelidir. Söz konusu çalışmadan yararlanabilmek için o çalışmanın yayınlanmasını beklemelidir.
Jüri üyeleriyle ilgili etik kurallar nelerdir?
Jüri üyeleriyle ilgili etik kuralları şu şekilde sıralamak olanaklıdır:
- Çalışmayı yansız ve nesnel biçimde değerlendirmeli, kişisel yanlılıklarını ya da önyargılarını değerlendirmenin bir parçası haline getirmemelidir.
- Çalışmayı evrensel bilim ölçütleri ve araştırma etiği kurallarına uygunluk açısından incelemeli ve kuramsal yaklaşım farklılıkları nedeniyle olumsuz bir tutum takınmamalıdır.
- Adayı ya da öteki jüri üyelerini baskı altına almaya çalışmamalı, olumlu ve olumsuz yönlendirmelerden kaçınmalıdır.
- Kasıtlı olarak değerlendirmeyi geciktirmemeli, yasal açıdan kabul edilen zorunlu haller dışında gereksiz mazeret üretmemeli ve adaya ya da çalışmaya karşı ilgisizlik göstermemelidir.
- Adayı aşağılayıcı, küçümseyici ve onurunu kırıcı bir tavır sergilememelidir. Etik sorunlar saptadığı durumlarda bile adaya karşı saygılı davranmalıdır.
- Değerlendirdiği çalışmayı yayınlanmadan ve adayın izni olmadan hiçbir şekilde kullanmamalı ya da başkalarının kullanmasına fırsat vermemelidir.
- Adayın geliştirdiği materyalleri kendi çalışmalarında kullanmamalı ya da izin vermesi için adaya baskı yapmamalıdır.
- Değerlendirme sonucundaki kararında açık olmalı, tutanakları anlaşılır biçimde doldurmalı ve eksik bulduğu yönleri belirtmelidir. Olumsuz karar veren jüri üyeleri kararlarının gerekçesi yazmalıdırlar.