Arkeolojik Alan Yönetimi Dersi 1. Ünite Sorularla Öğrenelim
Alan Yönetimi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Alan Yönetimi nedir?
Taşınmaz kültür varlıklarının yapı ya da alan ölçeğinde korunması bir yönetim anlayışı içinde ele alınmak durumundadır. Bu oldukça yeni anlayış “Alan Yönetimi” olarak tanımlanmaktadır. Bir başka deyişle alan yönetimi, “koruma” ve “yönetim” kavramlarını birleştiren çağdaş korumanın yönetsel boyutudur.
'Sit alanları ve ören yerleriyle bağlantı noktalarının ve etkileşim alanlarının bir bütün olarak korunması, geliştirilmesi, yönetim planının hazırlanması, onaylanması, planın uygulanması ve denetlenmesi' gibi temel konular Alan yönetiminde hangi kapsam içerisinde yer almaktadır?
Alan yönetiminin iki kapsamı vardır. Bunlar “konu kapsamı” ve “mekânsal kapsam” dır. Konu kapsamı içerisinde, sit alanları ve ören yerleriyle bağlantı noktalarının ve etkileşim alanlarının bir bütün olarak korunması, geliştirilmesi, yönetim planının hazırlanması, onaylanması, planın uygulanması ve denetlenmesi gibi temel konular bulunmaktadır.
Alan yönetiminde Mekânsal kapsamı açıklayınız?
Mekânsal kapsam ise alan yönetiminin gerektirdiği yönetim planı içinde yer alan sit alanı ya da ören yeridir.
Alan yönetimi kavramının gelişiminde 1970’lerden günümüze uluslararası düzeyde “çevre” ağırlıklı yaklaşımlar nelerdir?
Kaynakların kullanımı ve korunması konusunda yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Bu alanda değişik uluslararası örgütler söz konusu kaygılarını dile getirmişlerdir. Aşağıda, 1970’lerden günümüze uluslararası düzeyde özellikle “çevre” ağırlıklı yaklaşımlar verilmiştir;
• 1972 Stockholm Konferansı
• 1976 Vancouver Habitat Konferansı
• Brundtland Raporu
• 1992 Rio Zirvesi (Agenda 21)
• 1996 İnsan Yerleşimleri Konferansı-İstanbul
• Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesi
(Charter for Protection of Common European Architectural Heritage)
• Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Koruma Sözleşmesi
(Convention fort he Protection of World Cultural and Natural Heritage)
• Avrupa Konseyi, Avrupa Mimari Mirası Korunması için Tavsiye Karar
(Recommendation on the Conservation of Europe’s Architectural Heritage, 1975)
• Burra Tüzüğü (Burra Charter)
• Dünya Kültürel Miras Alanları için Yönetim Rehberi
(Management Guidelines for World Cultural Heritage Sites)
• Dünya Miras Konvansiyonunun Uygulanmasına İlişkin Uygulamaya Yönelik Rehber
(Operational Guidelines for the Implementation of the
World Heritage Convention)
Çevre konusundaki en eski uluslararası belgelerden biri olan “İnsan Çevresi Bildirgesi” hangi konferansta yayınlanmıştır?
5 Haziran 1972’de İsveç’in başkenti Stockholm’de “İnsan Çevresi Konferansı” toplandı ve konferans sonunda çevre konusundaki en eski uluslararası belgelerden biri olan “İnsan Çevresi Bildirgesi” yayınlandı.
Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu (WCED) kurulduktan sonra, 1987 yılında pek çok ülkeden temsilcilerden oluşan bir grubun hazırladığı raporun adı nedir?
Dönemin Norveç Başbakanı Gro Harlem Brundtland başkanlığında Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu (WCED) kurulmuştur. Komisyonun kurulmasında salt kalkınma uğruna çevreden özveride bulunulması yönündeki kaygı temel alınmış, çevre ve kalkınma arasındaki bağın anlaşılmasını sağlamak amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, 1987 yılında pek çok ülkeden temsilcilerden oluşan bir grubun hazırladığı “Ortak Geleceğimiz” isimli rapor hazırlanmıştır.
Ortak Geleceğimiz Raporu’nda sunulan bulgu ve stratejiler nelerdir?
Ortak Geleceğimiz Raporu’nda sürdürülebilir kalkınma stratejisi ortaya sürülmüştür. Raporda sürdürülebilir kalkınma kavramı “Bugünün ihtiyaçlarını gelecek nesillerin de kendi ihtiyaçlarını karşılamalarında ödün vermeden karşılamak” biçiminde tanımlanmaktadır. Buna göre sürdürülebilir kalkınmanın üç içeriği vardır;
• Mevcut büyümenin sürdürülemezliği,
• Bugünün ihtiyaçlarının karşılanması,
• Gelecek nesillerin yaşam kalitesinin ve refahının güvence altına alınmasıdır.
Bu rapora göre öngörülen kalkınma modeli çevre ve kalkınma arasındaki dengeyi sağlamak, çevre üzerindeki baskıyı artırmadan ve kaynakları tüketmeden
ekonomik büyümeyi sağlamaktır.
Rio Deklarasyonu karaları nelerdir açıklayınız?
“Rio Deklarasyonu” olarak bilinen bu bildiride, çevre kirliliği karşısında dünya devletlerinin yerine getirmek zorunda oldukları temel ilkeler açıklanmıştır. Bu ilkelerin bir bölümü yeni bir araştırma ve yönetim modelinin arayışlarını içermektedir. Bu husus İlke: 2’de “Birleşmiş Milletler Kuruluş Senedi ve uluslararası hukuk kurallarına göre; ülkeler, egemenlik hakları çerçevesinde kendi doğal kaynaklarını kullanır ve çevre politikalarını oluştururlar”, İlke: 9’da “Devletler, bilimsel ve teknolojik bilgi alışverişiyle, bu yeni ve yaratıcı teknolojilerin kalkınma, uyarlanma ve aktarılması konularında iş birliğiyle korumacı kalkınmayı güçlendirmelidirler”, İlke 11’de “Devletler çevre konularında etkili yasal düzenlemeler getirirler. Çevresel standartlar, amaca yönelik yönetim ve öncelikler çevre ve kalkınma şartlarını yansıtmalıdır.” sözcükleri ile yer almaktadır.
İnsan Yerleşimleri Konferansı-İstanbul kaç yılında yapılmıştır?
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ve Türkiye’nin Haziran 1996’da gerçekleştirdikleri “İNSAN YERLEŞİMLERİ KONFERANSI HABİTAT II”nin sonunda yayınlanan “İSTANBUL DEKLARASYONU”nda ortaklık, paylaşım ve sistemin içinde yer alacak aktörlerin tanımlanması çabaları görülmektedir.
Sürdürülebilirliğin güvence altına alınarak çevrenin korunmasına ilişkin gelişmelerin, kültürel mirasın korunmasına yansıması, hangi sözleşmenin imzalanmasıyla gerçekleşmiştir?
Sürdürülebilirliğin güvence altına alınarak çevrenin korunmasına ilişkin gelişmelerin, kültürel mirasın korunmasına yansıması, 1972 yılında Dünya Kültürel ve Doğal Mirası Koruma Sözleşmesi’nin imzalanmasıyla gerçekleşmiştir.
BURRA Belgesi’nin ele aldığı ve kural koymaya çalıştığı 3 temel başlık nedir?
BURRA Belgesi’nin ele aldığı ve kural koymaya çalıştığı 3 temel başlık, mevcut
bir mekânsal olgunun önce çözümlenmesini daha sonra bu çözümler için strateji geliştirilmesini, en sonunda da bu stratejilerin alana uygulanması süreçlerinde
kullanılacak araçların tanımlanmasını öngörmektedir. Bu süreç, her şeyden önce
o alanda uygulanması gereken usul ve esasları, kullanılacak araçları, sorumluluk
üstlenecek tarafların belirlenmesini gerekli kılar. Bu bir “alan” ın yönetilmesidir.
Dünya Kültürel Miras Alanları için Yönetim Rehberi kim tarafından hazırlanmıştır?
Dünya Kültürel Miras Alanları için Yönetim Rehberi 1993 yılında Fielden ve Jokilehto tarafından hazırlanmıştır.
Dünya Kültürel Miras Alanları için Yönetim Rehberi'nin karar ve kapsamını açıklayınız?
1993 yılında Fielden ve Jokilehto tarafından hazırlanan ve 1998 yılında güncellenen Dünya Kültürel Miras Alanları için Yönetim Rehberi, Burra Tüzüğü’ne benzer biçimde alan yönetimini;
1. Alanın tanımlanması
- Genel Bilgiler
- Kültürel bilgiler
- Çevresel Bilgiler
- Menfaatler/İlgililer
2. Değerlendirme ve Hedefler
- Alanın Statüsü
- Karakteristik ve Potansiyel
- Önemli özelliklerin tanımlanması/Politika Seçenekleri
3. Bütünsel yönetim için formülasyon
- Projeler
- Çalışma Planı
- Maliyet ve zamanlama
olmak üzere üç bölümde tanımlanmıştır.
Mimari mirasla ilgili ana başlıklara değinilen, Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bir kanunla kabul edildiği için bir iç hukuk belgesi hâline gelen sözleşme hangisidir?
Avrupa Konseyi bünyesinde hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından bir kanunla kabul edildiği için bir iç hukuk belgesi hâline gelen sözleşme Avrupa Mimari Mirasının Korunması Sözleşmesidir. (Charter for Protection of Common European Architectural Heritage)
UNESCO’nun, Dünya Miras Alanları listesinde yer alan alanların nitelikli birer yönetim anlayışına sahip olduğunun bir kanıtı olarak Yönetim Planı belgesini bir ön şart olarak kabul etmesi neyi sağlamıştır?
UNESCO’nun, Dünya Miras Alanları listesinde yer alan alanların nitelikli birer yönetim anlayışına sahip olduğunun bir kanıtı olarak Yönetim Planı belgesini bir ön şart olarak kabul etmesi, dünyadaki uygulamalarda giderek bu planlama anlayışının yaygınlaşmasına ve bir standart olarak ön plana çıkmasına neden olmuştur.
Türkiye’de koruma alanında yaygın biçimde kullanılan en önemli araç nedir?
Türkiye’de koruma alanında yaygın biçimde kullanılan en önemli araç Koruma Amaçlı İmar Planı’dır. 2007 yılı itibarıyla 384 adet Koruma Amaçlı İmar Planı (KAİP) üretildiği bilinmektedir . Üretilen bu planlara karşın, koruma planlamasının Türkiye’de salt fiziksel bir araç olarak görülmesi ve planlama sürecinin yeni gelişme alanları açma odaklı yaklaşımları, uygulamada istenen düzeyde başarılı olunmasını engellemiştir. Planlama ve koruma kavram ve araçlarının birbirinden ayrıymış gibi değerlendirilmesi ve zaman zaman gerek merkezî gerek yerel otoritelerin iki kavram arasında karşıtlıklar yaratacak kararlar üretmeleri de koruma alanındaki yetersizlik ve sorunların nedenlerindendir.
Türkiye’de Kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi süreçlerinde “yönetim” olgusunun önem kazanması ve bu konunun ulusal koruma mevzuatında yer alması hangi yasa ile gerçekleşmiştir?
Kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi süreçlerinde “yönetim” olgusunun önem kazanması ve bu konunun ulusal koruma mevzuatında yer alması, 5226 sayılı yasa ile gerçekleşmiştir. Aslında yasa doğrudan “Alan Yönetimi” kavramını ele almamıştır. Böyle bir sürecin varlığı ve gerekliliği 3. maddenin 10. bendinde yer alan Yönetim Alanı tanımında görülmektedir: “sit alanları, ören yerleri ve etkileşim sahalarının doğal bütünlüğü içerisinde etkin bir şekilde korunması, yaşatılması, değerlendirilmesi, belli bir vizyon ve tema etrafında geliştirilmesi, toplumun kültürel ve eğitsel ihtiyaçlarıyla buluşturulması amacıyla planlama ve koruma konusunda yetkili merkezî ve yerel idareler ile sivil toplum kuruluşları arasında eşgüdümü sağlamak için oluşturulan ve sınırları ilgili idarelerin görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenen yerler”. Yine aynı yasanın 11. bendinde yer alan Yönetim Planı ise “yönetim alanının korunmasını, yaşatılmasını, değerlendirilmesini sağlamak amacıyla, işletme projesini, kazı planı ve çevre düzenleme projesi veya koruma amaçlı imar planını dikkate alarak oluşturulan koruma ve gelişim projesinin, yıllık ve beş yıllık uygulama etaplarını ve bütçesini de gösteren, her beş yılda bir gözden geçirilen planlar” olarak tanımlanmıştır.
İyi bir yönetim planına dayalı bir alan yönetiminin hangi araçlara gereksinimi vardır?
İyi bir yönetim planına dayalı bir alan yönetiminin, niteliği ve ölçeği ne olursa olsun şu araçlara gereksinimi vardır:
1. Yasal Araçlar
2. Yönetimsel Araçlar
3. Parasal Araçlar
4. Koruma Araçları
5. Sosyal Araçlar
'Plan çerçevesinde belirlenen amaç ve hedeflere ulaşmak adına belirlenen stratejilerin gerçekleştirilmesi için yapılan tüm çalışmalarda halkın katılımının sağlanması önemli bir unsurdur.'
Yukarıdaki ifade alan yönetimi süreçlerinde kullanılan araçlardan hangisinin açıklamasıdır?
Sosyal Araçlar: Plan çerçevesinde belirlenen amaç ve hedeflere ulaşmak adına belirlenen stratejilerin gerçekleştirilmesi için yapılan tüm çalışmalarda halkın katılımının sağlanması önemli bir unsurdur. Süreçte yer alacak her paydaşın alan yönetiminde bir rolünün olması, katılımcılığın sağlanması, kent bireylerinin kentin yönetiminde söz sahibi olduklarını görmeleri, bu yeni görevleriyle ilgili sorumlulukların farkında olmaları vb. bir çok girdi planın uygulanabilirliğini kolaylaştıracaktır.
GZFT Analizi ne demektir?
GZFT Analizi, bir projede ya da bir ticari girişimde kurumun, tekniğin, sürecin, durumun veya kişinin güçlü (Strengths) ve zayıf (Weaknesses) yönlerini belirlemekte, iç ve dış çevreden kaynaklanan fırsat (Opportunities) ve tehditleri (Threats) saptamakta kullanılan stratejik bir tekniktir. Bu teknik, projenin ya da ticari girişimin hedeflerini belirlemeyi ve amaca ulaşmak için olumlu ya da olumsuz olan iç ve dış faktörleri tanımlamayı gerektirir. Analizin temel amacı karar verme aşamasında konu ile ilgili kuvvetli veya zayıf, avantajlı veya dezavantajlı noktaların beraberce görülebilmesini sağlamaktır.
Kültür varlıklarının güçlü yönleri analizinde saptaması yapılacak başlıklar nelerdir?
Konu kültür varlıklarının korunması ve çağdaş yaşamla bütünleşmesi olduğunda güçlülük zayıflık analizine başlarken saptanması bazı başlıklar aşağıda sıralanmıştır:
Kültür Varlıklarının Güçlü Yönleri:
• Değerleri,
• İşlevsellikleri,
• Hayret ve hayranlık duygusu uyandırmaları,
• Enderlikten kaynaklanan yüksek ekonomik değerleri,
• İstihdam ve ekonomik değer yaratan yönleri olmaları,
• Toplumun geçmişi ile ilişkisini kuran kuvvetli bir moral değerler bütünü olmaları.
Kültür varlıklarının zayıf yönleri analizinde saptaması yapılacak başlıklar nelerdir?
Kültür Varlıklarının Zayıf Yönleri:
• Kırılgan olmaları,
• Yok olduklarında yerlerine yenisinin konamayacak olmaları,
• Taklit edilebilmeleri,
• Sonsuz bir kaynak olarak görülmeleri ve bu yönde kullanılmaları,
• Kalkınmayı engelleyen bir faktör olarak görülmeleri,
• Bazı çağdaş işlevler için uygun olmamaları.
Kültür varlıklarını tehdit eden ilkeler analizinde saptaması yapılacak başlıklar nelerdir?
Kültür Varlıklarını Tehdit Eden Tehlikeler:
• İnsan kaynaklı erozyon, vandalism vb.,
• Dış hava koşulları,
• Yanlış kullanımlara konu olmaları,
• Sorumsuzca ve rant uğruna gerçekleştirilen imar hareketleri,
• Bilgisizlik, bilinçsizlik, koruma kültürü eksikliği.
Alan yönetimi bağlamında Taşıma kapasitesini tanımlayınız?
Taşıma kapasitesi, bir kültür varlığının ya da tarihsel çevrenin, niteliklerini yitirmeden kaldırabileceği yükün tür ve düzeyini göstermektedir. Örneğin bu kapasite turistik potansiyeli olan bir alan ölçeğinde belirlenecek ise bu durumda o alanın belli bir zaman diliminde (1 gün, 1 ay, 1 yıl) kabul edebileceği ziyaretçi sayısı taşıma kapasitesi olarak kabul edilmektedir. Bu durumda yapılacak planlama çalışmalarında ve alana getirilmesi düşülen hizmetlerde bu sayı esas alınmakta ve özellikle altyapı yatırımları bu sayı ile uyumlu olarak planlanmaktadır. Eğer kültür varlığı niteliğinde olan bir yapının taşıma kapasitesi belirlenecek ise yapının hangi amaçla kullanılacağı, bu kullanımın yapının özgün tasarımında ciddi değişiklikler gerektirip gerektirmediği, yapıyı kullanacak olan insan profili ve sayısı vb. girdiler hesaplanmak durumundadır.
Alan yönetimi bağlamında taşıma kapasitesini belirleyen etkenler nelerdir?
Taşıma Kapasitesini Belirleyen Etkenler:
• Doğal ve Kültürel Kaynakların Ekolojik ya da Fiziksel Yetenekleri
Bu yetenekler kabul edilemez zarar seviyelerine erişmeden belirli kullanım seviyelerini sürdürebilmeyi sağlarlar. Her yapının ya da alanın değişik çeşitte ve seviyedeki kullanımları, kabul edilemez seviyede etkiler oluşmadan önce kaldırabilme yeteneği değişik ölçüde olabilir.
• Kullanıcı Gruplarının Beklentileri, Sosyal Normları ve Davranışları
Bunlar bir sosyolojik taşıma kapasitesi oluştururlar. Bu sosyolojik taşıma kapasitesinin bir özelliği o yörede yaşayanların ya da ziyaretçilerin bu kaynakları, çağdaş yaşam koşullarını da kullanmaları ve değerlendirmeleri ile bağlantılıdır.
• Yönetim Etkinliklerinin Türü ve Miktarı
Bu kısım yollar, park alanları, binalar, patikalar, ve ziyaretçi bilgi yerleri vb. unsurların yönetimiyle ilgilidir. Mesela yorumlama hizmetleri sağlamak, ziyaretçilere sit alanı kaynakları anlayış ve değerini yerleştirmek için etkili bir yoldur. Böyle bir anlayış belirli bir alan için taşıma kapasitesini yürütmeye yardımcı olur.