Afet Tıbbı ve Yönetim İlkeleri Dersi 6. Ünite Özet
Afetlerin Halk Sağlığına Etkileri Ve Afet Epidemiyolojisi
- Özet
- Sorularla Öğrenelim
Giriş
Sağlık, Dünya Sağlık Örgütünce (DSÖ) sadece hastalık ve sakatlık durumunun olmayışı değil kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali olarak tanımlanmaktadır. Sağlığı belirleyen birçok faktör vardır. Bu faktörler temel olarak dört başlık altında toplanmaktadır; sosyal (eğitim, kültürel değerler gibi) ekonomik (gelir düzeyi ve işsizlik gibi) ve fiziksel çevre (kaliteli su ve hava, barınma gibi), bireysel karakteristikler ve davranışlar (genetik faktörler ve egzersiz alışkanlığı gibi).
Doğa ve insan kaynaklı tehlikeler insan sağlığının her üç boyutunu da, bedensel, ruhsal ve sosyal, çeşitli şekillerde etkiler. Bu tehlikelerin su, atık sistemi, enerji kaynakları, ve toplum ve birey sağlığı üzerine yoğun etkileri, söz konusu tehlikelerin yol açtıkları afetlerin bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendirilmesine neden olur. Ancak halk sağlığı sadece afetlerin toplum sağlığına etkileri nedeni ile değil önleme ve hazırlık çalışmalarına katabileceği perspektif ve deneyim ile de önemli bir role sahiptir. Günümüzde, küresel düzeyde, afetlere yaklaşım yakın zamanlarda kriz yönetiminden risk yönetimine geçmiş iken ve sadece müdahaleye odaklanma yaklaşımı yerine afet öncesi çalışmalar önem kazanmışken, bu yaklaşım uzun yıllardır bulaşıcı hastalıkların önlenmesi, tütün kontrolü gibi birçok halk sağlığı çalışmasında uygulanmaktadır.
Afetlerin Halk Sağlığına Etkileri
Her afet birbirinden farklıdır, dolayısı ile afetlerin halk sağlığına etkileri de birbirinden farklı olmaktadır. Bu farklılık afetleri tetikleyen deprem, sel gibi tehlikelerin farklılığından olabildiği gibi etkilenen toplumun kültürel, demografik, sosyolojik, ekonomik yapısından kaynaklanabilmekte, etkilenen bölgenin coğrafik, iklimsel, çevresel koşulları da bu farklılıklara neden olabilmektedir. Dolayısı ile afetler yer, zaman, etkilenen topluma bağlı bir şekilde özgül olarak değerlendirilmelidir.
Afetler yaralanma ve ölümlere neden olmanın yanı sıra toplumdaki alt yapıyı etkileyebilir ve bunun sonucu olarak su kaynakları ve dağıtım şebekeleri, atık su sistemleri, yollar ve diğer ulaşım - olanakları, iletişim sistemleri elektrik başta olmak üzere enerji kaynakları zarar görebilir. Bu sistemlerde meydana gelebilecek her türlü zarar toplum sağlığını ve sağlık sistemlerini etkiler. Bu bağlamda afetlerin halk sağlığına etkileri genel olarak dört başlıkta toplanabilir.
- Toplum sağlığına doğrudan etkileri: Afetlerin toplum sağlığına doğrudan etkileri genel olarak beş şekilde olmaktadır.
- Yaralanmalar ve ölümler
- Bulaşıcı hastalıklar
- Akut hastalıklar
- Kronik hastalıklar
- Psikolojik etkiler
- Sağlık sistemine doğrudan etkileri: Hastaneler, klinikler, sağlık merkezleri ve buralarda görevli sağlık personeli de afetlerin yıkıcı etkilerinden zarar görebilmektedir. Afetlerin sağlık sistemine doğrudan etkileri genel olarak iki şekilde olmaktadır.
- Fiziksel alt yapının tahrip olması
- Personel kayıpları
- Toplum sağlığına dolaylı etkileri: Afetlerin toplum sağlığına dolaylı etkilerinin bir kısmı rutin sağlık hizmetlerinin aksaması veya kesintiye uğraması ya da artan ihtiyaç üzerine sistemin aşırı yüklenmesinden kaynaklanmaktadır. Afetlerin toplum sağlığına dolaylı etkileri temel olarak iki şekilde görülmektedir.
- Birinci basamak sağlık hizmetlerinin aksaması veya kesintiye uğraması
- Normal yaşam koşullarının kaybı
- Sağlık sistemine dolaylı etkileri: Afetlerin sağlık sistemlerine dolaylı etkilerinin bir kısmı rutin sağlık hizmetlerinin ihtiyaç gereği aşırı kullanılmasından bir kısmı ise genel alt yapıda oluşan tahribattan kaynaklanmaktadır.
Genel alt yapıda oluşan tahribat Sağlık hizmetlerinin ihtiyaç gereği aşırı kullanılması Afetlerde karşılaşılan halk sağlığı sorunlarının yaşandığı başlıca hizmetler şunlardır:
- Su temini
- Beslenme ve güvenli gıda temini
- Barınma
- Çevre sağlığı hizmetleri ve sanitasyon
- Bulaşıcı hastalıkların kontrolü
Tehlikenin özelliklerine göre halk sağlığı üzerindeki etkileri ve karşılaşılan sorunlar farklı olabilmektedir. Bu farklılıkları vurgulamak amacı ile ülkemizde sık yaşanan ve en çok ölüme ve yararlanmaya yol açan tehlikeler arasından seçilmiştir.
Depremin etkilerini belirleyen başlıca faktörler, fay hattında yerleşimin olup olmaması, yerleşim bölgesindeki nüfus yoğunluğu, yeterli ve uygulanan yapı kodlarının ve yasal düzenlemelerinin olup olmadığı, bölgedeki bina yoğunluğu ve binalardaki hane yoğunluğu, erken uyarı sistemlerinin varlığı, toplumun hazırlık düzeyidir.
Sellerin etkilerini belirleyen başlıca faktörler sel yatağında yerleşim olup olmaması, bina ve yapıların uygun olup olması, toprağın yağmuru emme kapasitesinin erezyon ve ya betonlaşma gibi nedenler ile azalması, erken uyarı sistemlerinin varlığı, toplumun hazırlık düzeyidir.
Afetlerin Halk Sağlığına Etkilerinin Azaltılması Ve Önlenmesi
Afet yönetiminin temel yaklaşımı ve halk sağlığı uygulamalarında gerçekleştirilen yaklaşım, giriş bölümünde de belirtildiği üzere, bir biri ile örtüşmektedir. Afet yönetiminde stratejiler politikalar, öncelikler oluşturularak ilk adım atılır, yapılan risk değerlendirmesi sonucu önlenebilen riskler önlenir, önlenemeyenlerin vereceği zarar azaltılmaya çalışılır, her ikisinin dışında kalan riskler için baş etme kapasitesini arttırmaya yönelik hazırlık yapılır. Halk sağlığı uygulamaları da temel koruma, birincil, ikincil ve üçüncül koruma kavramları çerçevesinde yürütülür. Temel korumanın amacı toplumda sağlık sorunlarına neden olan başta sosyal, ekonomik, kültürel faktörlerin ortadan kaldırılmasıdır. Birincil korumanın amacı ise risk faktörlerini kontrol ederek sağlık sorunlarının oluşmasını engellemektir. İkincil korumanın amacı ise erken tanı ile sağlık sorunlarını tedavi etmek ve daha ileri sağlık sorunlarına yol açmasını engellemektir. Üçüncül korumanın amacı ise var olan sağlık sorununun ilerlemesini, komplikasyonlar oluşturmasını engellemek ve toplumun ve bireyin bu sorunlara rağmen yaşam kalitesini arttırmaktır. Bu bahsedilen koruma yaklaşımları afetlerin halk sağlığına etkilerini azaltmak ve önlemek için izlenmesi gereken yolu tarif etmektedir.
Afetlerde Karşılaşılan Başlıca Halk Sağlığı Sorunlarına Müdahale
- Güvenli su temini
- Beslenme ve güvenli gıda temini
- Barınma
- Çevre sağlığı hizmetleri ve sanitasyon
- Bulaşıcı hastalıkların kontrolü
Afet Epidemiyolojisi
Afetlerin anlaşılması, kanıta dayalı önlemler alınması, etkin müdahale yöntemleri geliştirilmesi ve uygulanması epidemiyolojinin katkısı olmadan mümkün değildir. Bu nedenle afet yönetiminde görev alan her sağlık çalışanın temel bir epidemiyoloji bilgisine sahip olması gerektiği gibi, epidemiyologların da afet yönetiminin etkin birer parçası olması gerekmektedir.
Epidemiyoloji genellikle hastalıkların ve sağlık sorunlarının nedenleri ve oluşumu ile ilgili istatistik metotların kullanarak çalışmaların yapıldığı bir alan olarak bilinmektedir. Ancak epidemiyoloji, rafine edilmiş istatistikten çok daha fazlasıdır. İstatistik epidemiyologların kullandığı önemli bir araçtır, ancak epidemiyolojinin temeli değildir. Epidemiyoloji kökleri biyoloji, mantık gibi farklı bilimlerde olan toplumların sağlıklarını iyileştirmeyi hedefleyen temel bir sağlık bilimidir. Epidemiyolojik araştırma metotları:
- Gözlemsel çalışmalar
- Tanımlayıcı çalışmalar
- Analitik çalışmalar
- Deneysel / Müdahale Çalışmaları
Afet yönetiminde epidemiyoloji, sağlık ihtiyaçlarının hızlı belirlenmesinde, nüfusun büyüklüğü ve yapısı gibi konuların değerlendirildiği demografik çalışmalarda, toplumun sağlık durumunun tespit edildiği çalışmalarda, sürveyans, afet müdahalesi ve uygulanan programların izlenmesi ve değerlendirilmesinde kullanılmaktadır.
Afet yönetiminde epidemiyolojinin kullanım amaçları özetle şöyledir;
- Etkilenen toplumda öncelikli sağlık sorunlarının tespit edilmesi
- Toplumda var olan hastalıkların veya sağlık sorunlarının boyutlarının belirlenmesi
- Afetlerde karşılaşılan sağlık sorunlarının ve risk faktörlerinin tespit edilmesi
- Öncelikli sağlık müdahalelerinin belirlenmesi
- Bölgedeki yıkımın boyutlarının ve var olan kapasitenin belirlenmesi
- Toplumun sağlık göstergelerindeki yönelim ve gidişatın gözlemlenmesi
Epidemiyoloji, afet döngüsünün her aşamasında önemli bir role sahiptir. Sadece afetlerde karşılaşılan sağlık sorunlarının ve nedenlerinin tanımlanmasında, riskli grupların belirlenmesinde rol almamaktadır, aynı zamanda afet yönetiminde akılcı ve etkili politikalar oluşturulması için gerekli bilgilerin sağlanmasında ve bu politika ve yöntemlerin etkinliğini değerlendirilmesinde de önemli bir rolü vardır.
Epidemiyolojinin afetlerdeki geniş kullanım ve uygulama alanına rağmen afetler ile ilgili epidemiyolojik çalışma sayısı diğer alanlar ile kıyaslandığında oldukça azdır. Bunun temel birkaç nedeni vardır. Birincisi yakın bir zamana kadar afetler genellikle tetikleyen tehlikeler ile özdeşleştirilmiş ve o tehlike ile ilişkili bilim dalları sorunun muhatabı olarak görülmüştür. Diğer bir neden ise afetlerin akut dönemlerinde epidemiyolojik çalışma yapmanın oldukça zor olmasıdır. Afetlere ilişkin epidemiyolojik çalışma yapmanın zorlukları şunlardır.
- Afetlerin akut döneminde arama, kurtarma ve müdahale çalışmalarına verilen önem ile kıyaslandığında bilimsel çalışma yürütmek önemsiz ve gereksiz hatta rahatsız edici olarak algılanabilmektedir.
- Afet öncesi dönemde ise azalan ilgi dolayısı ile araştırma için kaynak bulma sıkıntısı ile karşılaşıla bilinmektedir.
- Afetler koşullarında çalışma yürütmek lojistik ve personel temini açısından zordur. Bazı durumlarda etik açıdan çalışmaların yürütülmesi onaylanmamaktadır.
- Değerli kanıt üreten araştırma metotları katılımcıların uzun dönem takibini gerektirir, afet koşullarında bu oldukça zordur. Kişiler ev hatta şehir değiştirirler.
- Afetten etkilenen toplum yaşadıkları travma ve yaşadıklarını tekrar hatırlama konusundaki isteksizlik nedeni ile çalışmalara katılım konusunda gönülsüz olabilir.
- Kanıt ve veriler enkaz kaldırma çalışmaları sırasında hızlıca ortan kaybolabilmektedir.